Kütüphane çok, okumanın da yaşı yok!

Kime sorarsanız sorun, kendini geliştirmenin en iyi yollarından birinin kitap okumak olduğunu söyler. Ülkemizde her il ve ilçede ücretsiz kitap temin edilebilecek yaklaşık 49 bin 537 kütüphane mevcut, onu bırakın herkesin elinin altındaki cep telefonlarında ücretsiz kitap okunabilecek çok mecra var.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yayıncılar Birliği verilerine göre, ülkemizde kitap okumayanların oranı 15 yaş ve üzeri için yüzde 73’ü buluyor. Kitap okuyanların oranıysa sadece yüzde 27. En çok kitabı ise yüzde 50,9 oranı ile 18-27 yaş arası okuyor. En az kitap okuyan yaş grubu yüzde 14,1 ile 65 yaş ve üzeri. İnsanımız yüzde 42 oranı ile en fazla roman, öykü ve şiir okumayı seviyor. Eğitim kitapları bu oran içinde yüzde 20’lik yer kaplıyor, kişisel gelişim kitapları ise yüzde 15’lik bir dilimi oluşturuyor.

Tüm bu veriler gösteriyor ki, toplumda yeterli miktarda okuma gerçekleşmiyor. Oysa okumanın, beynin farklı bölgelerini aktive ederek hafıza, konsantrasyon, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunduğunu, farklı yazarların eserlerini okumanın yeni kelimelerle tanışmanın ve dil bilgisi kurallarını daha iyi kavramayı sağlayacağını, bunun da daha etkili iletişim kurmaya yardımcı olacağını herkes biliyor!

Tabii sadece bunlarla sınırlı değil; kitap okumak hayal gücünü besleyip farklı bakış açıları sunarak yaratıcı düşünmeyi teşvik etmiyor mu? Ya da farklı karakterlerin hikayelerini okumak, kendimizi onların yerine koymak duygularımızı anlamamızı sağlamıyor mu? Daha bitmedi, bir deneyin isterseniz, kısa bir süre de olsa okumak stres seviyenizi düşürmüyor mu? Tüm bunlar bile kitap okumak için yeterli değil mi?

Japonlar bir kitabın okunmaya devamı için her gün bir sayfa bile olsa okunmasını tavsiye ediyor. En büyük yanlışımız da her kitaba büyük hevesle başlayıp bırakmak öyle değil mi?

Okumaya başlamak ve sürdürmek için ise şunları göz ardı etmeyin dilerseniz; Mutlaka ilgi alanlarınıza uygun kitaplar seçin, okumaya her gün birkaç sayfa okuyarak başlayın ve zamanla okuma sürenizi uzatın. Dikkatinizi dağıtacak unsurlardan uzak, sakin bir ortamda okumaya çalışın. Her gün aynı saatte kitap okumak, bunu bir alışkanlığa dönüştürmenize katkı sağlayacaktır. İyi okumalar…