Antidepresanları güvenle bırakmanın yolu

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Daily Mail’in yazarlarından doktor Max Pemberton, bu haftaki köşesine antidepresanları güvenle bırakmanın yollarını taşıdı. Biz de siz okurlarımız için Pemberton’un antidepresanları güvenli ve kolay bir şekilde bırakmanın yollarına ilişkin önerilerini haberimizde derledik. İşte Pemberton’un o yazısından öne çıkan bölümler…

“Antidepresanlar hayat kurtarır. Bunda hiç şüphe yok. Orta ve şiddetli depresyon için etkili bir tedavidirler ve anksiyete ve OKB gibi diğer sakatlayıcı zihinsel sağlık koşullarından muzdarip insanlar için inanılmaz faydalar sağlayabilirler. Ancak tüm ilaçlarda olduğu gibi bunların da yan etkileri olabilir ve herkeste işe yaramayabilir. Ancak benim için en büyük endişe, birçok insanın gerçekten ihtiyaç duymadığı halde bu ürünlere başlamasıdır. Hafif depresyona sahip olabilirler ya da hiçbir hapın düzeltmeyi ummadığı ilişki sorunları ya da işyerinde sorunlar gibi sosyal sorunlar yaşayabilirler. Ancak doktorlar zaten denemekte bir sakınca olmadığını düşünerek bunları dağıtıyor. Ve bu bir sorun.

Aniden değil azalan dozlarda kesilmeli

Antidepresanların olumsuz yanları da yok değil; sadece uyuşukluk gibi yan etkilerden bahsetmiyorum. Daha da sorunlu olanı, bazı kişilerin bunları almayı bırakmada yaşadığı zorluktur.

Bunun nedeni ‘bağımlılık yapıcı’ olmaları değil. Vücut, bağımlılık yapan bir madde gibi onları arzulamaz. Aksine, aniden durdurulduklarında vücudun alışması zaman alır ve bu süreç sırasında gerçekten kötü semptomlar ortaya çıkabilir.

Buna ‘durdurma sendromu’ denir ve baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, uykusuzluk, ‘elektrik çarpması’ tipi hisler ve sinirlilik içerebilir.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma bunun ne kadar yaygın olduğunu inceledi ve antidepresanları bırakan altı kişiden birinde bu semptomların bazılarını yaşayacağını buldu.

Beni üzen şey, dikkatli bir planlama ve uygun bakım ile bu sayının çok daha düşük olacağını tahmin ediyorum.

Çoğu zaman doktorlar, hastaların bu hapları ne kadar yavaş bırakmaları gerektiğini takdir edemiyorlar. Yüksek doz aldıktan sonra yoksunluktan şikayet eden ve daha sonra aniden durdurulan birçok hasta gördüm. Hastayı orijinal doza geri koyduğumda ve yavaş yavaş sütten kestiğimde durumu iyiye gitti.

Bir antidepresana başlamayı seçmek, artıları ve eksileri çok dikkatli bir şekilde tartmayı gerektirir ve hastaların riskleri bilmesi doğrudur.”

Peki antidepresan almayı bırakmak istiyor ve endişeleniyorsanız ne yaparsınız?

Bazı kişilerin ilacı almayı bıraktıklarında kaygı veya depresyon semptomlarının geri döndüğünü, gergin, içine kapanık ve hatta intihara meyilli hale gelebildiklerini kabul etmek önemlidir.

Bu bir bırakma semptomu değil, antidepresanın altta yatan ve yeniden ortaya çıkan bir hastalığı tedavi ettiğinin kanıtıdır. Ancak ilacı bırakma semptomları yaşayanlar için, doktordan dozajın daha yavaş bir şekilde azaltılmasını isteme konusunda son derece haklı olduğunuzdan emin olun.

Antidepresanların sıvı formlarını kullanan az sayıda hastam oldu, bu yüzden her hafta bunu çok küçük bir miktar azaltabiliyorlar. Ancak bu nadiren gereklidir. Çoğu zaman tek gereken, biraz daha yavaş bir azalma hızıdır.

Tüm tıbbi problemlerde olduğu gibi öncelikle doktorun ciddiye alması gerekir. Bazen diğer ilaçların kısa süreli kullanımı semptomları hafifletebilir.

Antidepresanları yavaş yavaş azaltmak için yardıma ihtiyaç duymaları halinde tüm pratisyen hekimlerin tavsiye için ruh sağlığı hizmetlerine erişimi vardır ve eğer bırakma semptomlarıyla nasıl başa çıkacaklarından emin değillerse bir psikiyatristten yardım istemeleri konusunda ısrar etmelisiniz.

Antidepresanlara ihtiyaç duyan insanların, ilacı bırakma sendromu riskleri konusunda endişelenmeleri fikrinden nefret ediyorum. Ayrıca ilaca ihtiyacı olmayan insanların gereksiz yere ilaç kullanmak zorunda kalması düşüncesinden de nefret ediyorum.

Hepimizin bu güçlü ilaçlar konusunda daha fazla eğitime ihtiyacı var.”

Kaynak: MUSTAFA BAYGIN/ÖZEL HABER