Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Açık Radyo’ya “Ermeni soykırımı” ifadesi kullanımı nedeniyle verdiği ceza sonucunda radyonun lisansını iptal etti. Bu karar, medya ve ifade özgürlüğü konularında önemli tartışmalara yol açtı.
RTÜK üyesi İlhan Taşçı, bu kararı gerekçelendirirken, kurulun daha önce verdiği “toplumu kin ve düşmanlığa tahrikten” 5 gün program durdurma cezasına uymayıp yayını sürdürmesi sebebiyle böyle bir karar alındığını belirtti. Taşçı, yayıncının para cezasını ödemesine rağmen yayını kesmemesinin, yayıncı lehine yorumlanması gerektiğini ifade etti.
RTÜK, 22 Mayıs’taki Üst Kurul toplantısında, Açık Radyo’da yayınlanan Açık Gazete’nin 24 Nisan tarihli programında yayına katılan konuğun “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanması nedeniyle radyoya idari para cezası ve programa beş gün yayın durdurma cezası verdi. Bu cezanın gerekçesi “toplumu kin ve düşmanlığa tahrik” olarak açıklandı.
Açık Radyo, ceza haberinin ardından bir açıklama yaparak, ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğunu, çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin gereği olduğunu belirtti. Radyo, karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabul edilemeyeceğini vurguladı. Programda ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığını, programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici nitelikte olmasının mümkün olmadığını savundu.
RTÜK üyesi İlhan Taşçı, kararı şu şekilde gerekçelendirdi: “Gerekçe, kurulun daha önce verdiği ‘toplumu kin ve düşmanlığa tahrikten’ 5 gün program durdurma cezasına uymayıp yayını sürdürmesi. Oysa yayıncı para cezasını ödemiş, ancak yayın kesmemiş. Bu durum yayıncı lehine yorumlanmalıydı.”
RTÜK’ün bu kararı, medya ve ifade özgürlüğü konusunda ciddi tartışmalar yarattı. Kamuoyunda, ifade özgürlüğünün sınırları ve medyanın bağımsızlığı üzerine farklı görüşler dile getirildi. Kararın, Türkiye’de basın ve yayın organlarının özgürlükleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği endişeleri de gündeme geldi.
Bu gelişme, ifade özgürlüğü ve medya bağımsızlığı konularında Türkiye’de ve uluslararası alanda dikkat çekici bir örnek olarak tartışılmaya devam edecek.
Kaynak: HABER MERKEZİ
