Mantar enfeksiyonlarında endişe verici artış: Tedavi direnci gündemde

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin, son zamanlarda mantar enfeksiyonu vakalarında gözle görülür bir artış yaşandığını belirtti.

Mantar enfeksiyonlarında endişe verici artış: Tedavi direnci gündemde
Yayınlama: 01.07.2024
A+
A-

Özellikle gövde ve genital bölgede yerleşen mantar enfeksiyonlarında artış olduğunu vurgulayan Engin, bu durumun tedaviye direnç oluşturma riskini de beraberinde getirdiğini ifade etti.

Son zamanlarda mantar enfeksiyonu vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin, mantar enfeksiyonlarının ciltte saç, ayaklar, tırnaklar ve genital bölgede kaşıntı, pullanma ve kırmızı döküntüler gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterebildiğini belirtiyor. Prof. Dr. Engin ayrıca, nemli ve sıcak ortamlar ile hijyen eksikliğinin hastalığın oluşumunda etkili olduğunu vurguluyor.

Prof. Dr. Engin, bu enfeksiyonların genellikle kepeklenme, kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ve sedef hastalığı veya egzama ile karıştırılabildiğini söyledi. Mantar enfeksiyonlarının aile içinde bulaşma riskinin yüksek olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Engin, enfeksiyonların tedavi edilmediği durumlarda vücudun her yerine yayılabileceğini ve uzun süre devam edebileceğini belirtti.

 

Geçmişte genellikle ileri yaşlarda görülen mantar enfeksiyonlarının artık gençlerde de sıkça görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Engin, son zamanlarda vakalar arasında tedaviye direnç geliştiğine dikkat çekiyor.

Özellikle gövde ve genital bölgede yerleşen mantarlarda dirençli vakaların artış gösterdiğini belirten uzmanlar, hastaların zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmesi gerektiğini vurguluyor.

“Mantar enfeksiyonunda bir artış ve tedaviye direnç gelişimi söz konusu”

Prof. Dr. Engin, hasta sayısının artmasıyla birlikte yeni tanımlanan mantar türlerinin de ortaya çıktığını söyledi. Örneğin, indotineae adlı yeni bir mantar türünün tanımlandığını kaydetti.

Hastaların genellikle lokal tedavi yöntemleri veya oral ilaçlar kullanarak geldiğini ve bu ilaçlara karşı mantarların direnç geliştirebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Engin, mantar enfeksiyonunun vücutta kızarık, hafif kepekli ve sulantılı lezyonlar oluşturabileceğini belirtti.

Bu belirtilerin özellikle nemli, terli ve kapalı bölgelerde daha sık görüldüğünü ve ayak parmak araları gibi nemli bölgelerde mantar enfeksiyonlarının sıkça rastlandığını ekledi. Kasık bölgesi ve gövdede de özellikle nemle bağlantılı olarak dirençli mantar lezyonları gözlemlendiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Engin ayrıca, mantar enfeksiyonunun kepekli, kızarık olması nedeniyle sedef ve egzama ile karıştırılabileceğini ve ayırıcı tanı için sürüntü testlerinin önemli olduğunu belirtti.

Mantar enfeksiyonlarının aile içinde yayılabilme riskine de dikkat çekti ve tedavinin sadece mantarı değil, aynı zamanda enfekte olmuş ortamı da hedeflemesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Burhan Engin, mantar enfeksiyonları hakkında daha fazla detay verdi.

Yüzeysel ve derin mantar enfeksiyonlarının farklılıklarını vurgulayarak, özellikle immün sistemi zayıflamış kişilerde derin enfeksiyonların daha sık görüldüğünü belirtti.

Toplumda immün sistemi normal olan bireylerde ise yüzeyel mantar enfeksiyonlarının yaygın olduğunu dile getirdi.

Mantar enfeksiyonlarının gıdalarla doğrudan ilişkili olmadığını ancak nem, sıcaklık gibi çevresel faktörlerin önemli olduğunu vurguladı.

Ayak ve tırnak mantarlarının uzun süreli tedavi gerektiren durumlar olduğunu ve gençlerde de görülme sıklığının arttığını belirtti.

Tedavinin sadece mantarı değil, çevresel koşulları da düzeltmeyi gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Engin, özellikle dirençli gövde ve genital bölge mantarlarında artış gözlendiğini ve doğru tedavi için mikrobiyoloji uzmanlarıyla işbirliği yapılmasının önemini vurguladı.

Kaynak: İHLAS HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.