Kılıçdaroğlu’nun çağrısına Ak Parti’den sert tepki

Devlet memurlarına çağrıda bulunarak devlete değil şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu bulunduğunu ve bunun hesabının sorulacağını açıklayan Kılıçdaroğlu’na Ak Parti yöneticilerinden sert tepki geldi.

Kılıçdaroğlu’nun çağrısına Ak Parti’den sert tepki
Yayınlama: 17.10.2021
A+
A-

Bu ülkenin bürokratlarına sesleniyorum; halkımızı da şahit olmaya davet ediyorum. pic.twitter.com/B1LZGO4XW9

— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) October 16, 2021

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı video ile gündemi değerlendirdiği  paylaşımıda devlete hizmet eden memurlara ve bürokratlara çağrıda bulunmuş devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu olduğunu dile getirmişti. 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bürokratlarla ilgili sözleriyle açıkça devlet memurlarını tehdit ettiğini bildirdi. 

Ömer Çelik, açıklaması şöyle:

“Kılıçdaroğlu’nun sivil toplum örgütlerini aynı ’28 Şubat’ diliyle hedef göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye’nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri hedef gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz. Kılıçdaroğlu ‘kamu düzeni’ni tehdit etmeye son vererek ‘hukuk devleti’ çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu düzenine etki etmeye çalışmak ancak bir ‘paralel devlet’ arayışıdır. Bu tamamen gayrı meşrudur. Sivil toplum örgütlerini hedef göstermek ise bir siyaset biçimi değildir. Siyasi muhalefet başka şey, tehdit ve tahkir başka şeydir. Kamu düzenini ve sivil toplum örgütlerini hedef almak meşru bir siyaset biçimi değildir. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına söylemediği sözleri Cumhurbaşkanlığı makamına söyleyerek sadece yıkım siyaseti peşinde koştuğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen bu sözleri mahkum ediyoruz.”

Kurtulmuş: 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bürokratlarla ilgili sözlerine ilişkin, “Sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, acaba zihninizin arkasında, dilinizin altındaki baklada, acaba 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi bir tarih mi var?” dedi.

Kurtulmuş, üçüncü olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun memurlarla ilgili sözlerine işaret ederek, “Diyor ki ‘sakın ha memurlar’, memurlar dediğin kim? Senin babanın memuru mu? Senin şirketinin çalışanları mı? Bu memurlar dediğin bütün memur kardeşlerimizin tamamı, istisnasız tamamı, AK Parti hükümetleri zamanında işe girmiş olsun, önceki dönemlerde girmiş olsun, bu milletin şerefli memurlarıdır. Bu memur kardeşlerimizin hepsi kendi mesailerini millete harcayan kardeşlerimizdir, insanlarımızdır.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun bu insanları üst perdeden tehdit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Hem de bir de tarih vererek, bundan sonra diyor sakın ha bu tek adamın söylediği şeylere uymayın, eğer diyor 18 Ekim’den sonra, yani önümüzdeki pazartesiden sonra onun söylediklerini uygularsanız hesabını verirsiniz, sizden de bunun hesabını sorarız diyor. Burada iki tane soru var, sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, acaba zihninizin arkasında, dilinizin altındaki baklada, acaba 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi bir tarih mi var? Onun için de 18 Ekim diye koyuyorsunuz, niye 18 Ekim? Niye insanları parmağınızı sallayarak tehdit ediyorsunuz? Bu tarihte bildiğiniz bir şey mi var? Bir şey olma ihtimali sizlere sufle mi edildi? Öyle mi? Niye mesela 20 Ekim demiyorsun da 18 Ekim diyorsun? Değerli kardeşlerim birincisi budur, zihinlerinin arkasında 28 Şubat’ların, 15 Temmuz’ların yer etmiş olduğu bir siyaset zihniyetinden ancak tarih vererek insanları tehdit etmek çıkar. İkincisi kusura bakma sen kimsin de bu milletin şerefli memurlarını tehdit ediyorsun? Bu memurlardan hesap sormaktan bahsediyorsun.”

Numan Kurtulmuş, memurların devletin memuru olarak kendilerine verilen vazifeleri yerine getiren insanlar olduğunun altını çizerek, “Adı da onun için memurdur, bir üst makamının verdiği işleri yapan, o işlerle milletin hayatını kolaylaştıran kamu görevlilerine memur derler. Hiç kimsenin bu insanlara, bu memur kardeşlerimize öyle parmak sallayarak tehdit hakkı da yoktur, haddi de değildir.” dedi.

 Hamza Dağ: Bu cesaretin binde birini FETÖ’ye, PKK’ya karşı göremedik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına sosyal medya hesabından yaptığı şu paylaşımla tepki gösterdi:

“Kemal Bey’in maşallah yine cesareti yerinde. Bu sefer de Türkiye Cumhuriyeti’nin memur ve bürokratlarını tehdit etmiş. Ama nedense bu cesaretin binde birini FETÖ’ye, PKK’ya karşı göremedik. Bir gün mutfağından PKK’ya ve FETÖ’ye bu tehdit dilini kullanabilir mi? Var mı o cesareti?”

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kılıçdaroğlu’nun video paylaşımını alıntılayarak, şunları kaydetti:

“Bu çağrıyı 15 Temmuz’dan önce yapsaydın karşılık bulabilirdi, çünkü ortaklarınızın bürokraside amirlerinden değil abilerinden emir alan paralel mahrem yapılanması çağrına cevap verebilirdi. Artık yoklar. Dostlarına da güvenme, onlara güvenenlerin akıbetini Afganistan’da gördük. Bak bayım bu tür sufle tehditleri 11 yıldır yapıyorsun. Ateşle oynuyorsun şunu unutma biz tiyatro diye itibarsızlaştırmaya çalıştığın 15 Temmuz cehenneminden çıktık. Kimi tehdit ettiğine dikkat et. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şerefli bürokratlarından elini çek.”

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da Kılıçdaroğlu’nun devlet memurlarına yönelik açıklamalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Devlet adamlığının, devlet adabının bir siyasetçide olması gereken en önemli özelliklerden olduğunu söyleyen Turan, “Ana muhalefet gibi yani iktidarın en büyük alternatifi olabilecek bir partinin genel başkanıysanız kullandığınız dile, üsluba, hareketlerinize daha dikkat etmeniz gerekir. Devlet adamlığı imajınızla ülkeye güven vermelisiniz. Üzülerek görüyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun çizdiği profil, devlet adamlığından ve adabından oldukça uzak.” diye konuştu.

Bu agresif tutumunun ve gerginliğinin altında yatan nedenlerin oldukça basit olduğunu dile getiren Turan, “Kılıçdaroğlu ne yaparsa yapsın CHP’nin oyu artmıyor. Bunu gördükçe çıldırıyor. Çıldırmasını, saçmalamasını, kendini kaybetmesini anlıyoruz. 11 yılda 10 seçim kaybetmesinin yaşattığı travmayı anlıyoruz. Ama bu aziz millet, tehditkar, sorumsuz, zehirli dile prim vermedi, vermeyecek.” değerlendirmesini yaptı.

Bülent Turan, Kılıçdaroğlu’nun, 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini ancak CHP ve ittifakları içindeki denge ve dinamiklerin buna izin vermediğini ifade eden Turan, şunları kaydetti:

“Durumlar böyle olunca Kılıçdaroğlu siyaseten sıkışıp kaldı. Genel Başkan olduğundan bu yana her seçim öncesi ‘İktidar olacağız.’ diyor. Bu dili kullanan biri rüyasında bile iktidarı göremez zaten. Kılıçdaroğlu, bugün bürokratları, STK’ları kendince tehdit ederek neyi amaçlıyor? Yargı mensuplarını, öğretmenlerimizi, çiftçilerimizi, yatırımcıları ve daha birçok kişiyi tehdit eden Kılıçdaroğlu, böyle devam ettikçe kaybetmeye mahkumdur. Tehdit ettikleri herkes, bu ülkenin evladı değil mi? Aynı cesareti FETÖ’ye, PKK’ya ve diğer terör örgütlerine karşı neden göstermiyor? Kılıçdaroğlu, bir milli güvenlik sorunu olmasının yanında, kamu düzeni açısından da bir tehdit haline gelmeye başladı. Artık kendine gelmeli. Siyaset bu millete, bu ülkeye karşı sorumluluk gerektirir.”

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.