Bilim insanları açıkladı: Dünya’nın içindeki gezegen keşfedildi

Bilim insanları Dünya’nın içerisinde bulunan bir başka gezegene ait kanıtları bulduklarını duyurdu. Yeni bulgular, gezegenimizin oluşumuna dair tüm bilgilerimizi değiştirecek türden.

Gezegenlerin oluşuma dair kabul edilen görüş cisimlerin hızla birbirine çarpıp daha büyük parçaları oluşturarak gezegen haline geldikleri yönündeydi. Cumhuriyet’in haberine göre, bilim insanları, Dünya’nın yüzeyinin altında gezegenin çekirdeğine kadar uzanan devasa okyanuslar ve gizli su yolları olduğunu uzun zamandır biliyordu. Ancak son araştırmalar çok daha şaşırtıcı bir gerçeği ortaya çıkardı.

Şaşırtıcı gerçek

Caltech’ten araştırmacılar, Dünya’nın çekirdeğine yakın, eski bir gezegenin kalıntıları olduğuna inanılan şoke eden bulgular buldu.

Theia’nın kalıntıları

Afrika ve Pasifik Okyanusu’nun altındaki bu yapılar, yüksek demir içerikleri nedeniyle sismik dalgaların içlerinden yavaş geçişine sebep oluyor ve bu özellikleri onları “büyük düşük hızlı iller” (LLVP) olarak adlandırılmasına sebep oluyor. Bu LLVP’ler, Ay’ın yaklaşık iki katı büyüklüğünde.

2023 yılı sonunda Nature dergisinde, bu LLVP’lerin aslında milyarlarca yıl önce Dünya ile çarpışan ve Ay’ın oluşumuna neden olan Theia adlı bir gezegenin kalıntıları olduğunu iddia eden bir çalışma yayınlamıştı.

Araştırmacıların yaptığı açıklamaya göre “Dünya’nın iç kısmının sismik görüntüleri, en alt mantoda büyük düşük hız illeri olarak bilinen iki kıta büyüklüğünde anomaliyi ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı.

Açıklamaya “Burada LLVP’lerin, Ay’ı oluşturan dev çarpışmadan sonra proto-Dünya’nın mantosunda korunan Theia manto malzemesinin gömülü kalıntılarını temsil edebileceğini gösteriyoruz.” notu düşüldü.

Magmadan yaklaşık 3 kat daha yoğun olan bu kaya parçasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Çinli bilim insanları ise önümüzdeki yıllarda teknolojinin de gelişmesiyle daha iyi bir haritanın ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

Bu çalışma, Theia gezegeninin bir kısmının Dünya’nın katı alt mantosuna entegre olduğunu ve mevcut yapıları oluşturduğunu kanıtlar nitelikte.