Ahu Tuğba’nın cenazesi Türkiye’ye getiriliyor
Türk sineması deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Ahu Tuğba yaşamını yitirdi. ABD’de yaşayan 69 yaşındaki yıldızın ölümü şüpheli bulunduğu için cenaze nakil işlemleri bir türlü gerçekleştirilemedi. Tuğba’nın kızı Anjelik, açıklama yaptı.
Türk sineması deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Ahu Tuğba yaşamını yitirdi. ABD’de yaşayan 69 yaşındaki yıldızın ölümü şüpheli bulunduğu için cenaze nakil işlemleri bir türlü gerçekleştirilemedi. Tuğba’nın kızı Anjelik, açıklama yaptı.
ABD’de yaşayan 69 yaşındaki Yeşilçam’ın unutulmaz sanatçısı Ahu Tuğba, Miami’deki evinde hayata gözlerini yumdu. Ahu Tuğba, bir süredir ileri seviye astımla mücadele ediyordu.
Oyuncu, geçtiğimiz nisan ayında da trafik kazası geçirmiş, 8 saatlik operasyonun ardından 3 hafta yoğun bakımda tedavi görmüştü.
Cenazesi neden gecikti?
Tuğba’nın ölümününün şüpheli bulunması üzerine otopsi istenmişti bu nedenle oyuncunun cenazesi Türkiye’ye bir türlü getirilemedi.
Tuğba’nın cenazesi haftalar sonra Türkiye’ye getiriliyor.
Cuma akşamı Türkiye’de olacak
Anjelik Calvin, annesinin sosyal medya hesabında “Aşkımın cenaze saati, günü kesinleşmedi. Bu hafta sonuna yetiştirmek istedim, cuma gününe yetiştiremedim Allah affetsin ama bu cuma akşamı Türkiye’deyiz. Aynı uçakla geliyorum. Yer ve saat kesinleşince muhakkak bildireceğim” dedi.
Tuğba’nın vefat haberini yakın dostu Nuri Alço duyurdu. Alço, “Kızı Anjelik ile görüştüm. Maalesef çok üzgünüm. Ahu’muzu kaybettik” ifadelerini kullandı.
Vasiyetimi yıllar önce yazdırdım
Ahu Tuğba, 2013’te yakalandığı akciğer rahatsızlığının tedavisi sürecinde vasiyetini hazırlattığını ve organlarını bağışladığını söylemişti. Vasiyetinin içeriğini açıklamayan Tuğba, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Akciğerim alınacaktı. Ameliyata girecektim. Kızıma ameliyat olacağımı söylemedim, ‘Bodrum’da evde uyuyorum’ dedim. Anestezi yasak olduğu için vasiyetnamemi yazdım. Ameliyata gideceğim gün direkt noteri çağırdım yanıma. Vasiyetimi yazdırdım çünkü anestezi yasak dediler bana. Organlarımı da bağışladım. Ameliyattan sonra yaşayacağım mı, öleceğim mi bilmiyordum. En büyük korkum kızımı bir daha görememekti. Ölümden korktuğum yoktu benim. Ben sevk edilirken kızım Bodrum’a geldi. Beni Bodrum’da zannediyordu. ‘Bir oteldeyim’ dedim. Ben İzmir’den İstanbul’a giderken yolumu İzmir’den Bodrum’a çevirdim. Hayatımda ilk kez kızıma yalan söyledim. Onun bunları hissedip gelmesi bir mucizeydi yani. Yaşıyor olmam ameliyat olmamı engelleyen kızımdı. Doktorum tarafından ameliyata gerek olmadığı söylendi.”
Kaynak: HABER MERKEZİ