Deutsche Bank, Türkiye’deki 2025 asgari ücret zammı hakkında yüzde 25-30 arasında artış öngörüsünde bulundu. Yüzde 30’un üzerinde bir artışın işletmeleri zor durumda bırakabileceği ve enflasyon riskini artırabileceği ifade edildi.
Aralık ayının yaklaşmasıyla birlikte Türkiye’de asgari ücretle ilgili beklentiler yeniden gündeme geldi. 2024 yılı için belirlenen 17.002 TL net asgari ücretin ardından, 2025 yılı için yapılacak zam oranı konusunda farklı tahminler yapılmakta. Bu bağlamda, Alman finans devi Deutsche Bank da konuya ilişkin değerlendirmelerini paylaştı ve bu tahminlerin özellikle işletmeler üzerindeki olası etkileri hakkında uyarılarda bulundu.
Alman finans devi Deutsche Bank, Türkiye’deki asgari ücret zammı konusundaki tahminlerini kamuoyu ile paylaştı. Banka, 2025 yılında Türkiye’de asgari ücrete yapılacak zammın genel beklentisinin yüzde 25-30 civarında olduğunu ifade etti. Deutsche Bank, bu oranlarda bir zammın hem işçiler hem de işletmeler açısından farklı etkileri olabileceğine dikkat çekiyor.
Enflasyonla mücadelede önemli bir konu haline gelen asgari ücret artışı, hem işçilerin yaşam standartlarını iyileştirmek hem de işletmelerin sürdürülebilirliğini korumak adına dikkatlice ele alınması gereken bir mesele olarak öne çıkıyor.
Deutsche Bank, asgari ücret zammına ilişkin genel görüşün yüzde 25-30 arasında olduğunu belirtirken, bu artışın yavaşlayan ekonomik koşullar göz önüne alındığında dengeli bir yaklaşım olduğuna işaret etti. Ancak, banka yetkilileri yüzde 30’un üzerindeki bir artışın işletmeler açısından daha zorlayıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Yüksek oranlı bir zam, işletmelerin kâr marjlarını daraltabilir ve ekonomik yavaşlama sürecinde işverenlerin maliyet yükünü artırarak istihdam konusunda zorluklar yaşanmasına neden olabilir.
Deutsche Bank ayrıca, yüzde 30’u aşan bir asgari ücret artışının enflasyon beklentileri üzerinde de bozucu etkiler yaratabileceği uyarısında bulundu. Bu durum, enflasyonun kontrol altına alınması sürecinde daha fazla zorluk yaratabilir ve para politikası yapıcılarını yeni kararlar almaya zorlayabilir.
2024 yılı asgari ücreti net 17.002 TL olarak belirlenmişti ve yıl boyunca ara zam yapılmadı. Bu durum, artan enflasyon karşısında işçilerin alım gücünde düşüşe neden oldu. Pek çok çalışan, yıl boyunca enflasyonun etkisini hissetmeye devam ederken, 2025 yılı için yapılacak zam oranının, bu kaybı telafi edebilme açısından kritik olduğu belirtiliyor.
Ara zam yapılmaması, ücretlerin enflasyon karşısında erimesine neden olurken, bu durumun işçi kesimi üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, 2025 yılı zam beklentilerini de doğrudan etkiliyor. Yeni yıl için beklentilerin yüksek olması, işçilerin kayıplarını telafi etme isteğinden kaynaklanıyor.
Deutsche Bank’ın yaptığı açıklamalara göre, yüzde 30’un üzerinde bir asgari ücret artışı, yavaşlayan ekonomik büyüme sürecinde işletmeler için ciddi zorluklar yaratabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, artan personel maliyetleri nedeniyle zorlanabilir ve bu durum istihdam seviyelerini olumsuz etkileyebilir.
Banka yetkilileri, işletmelerin bu süreçte kâr marjlarının azalmasından endişe ettiklerini ve bu sebeple yüzde 30’un üzerinde bir zammın ekonomik dengeyi bozabileceğini dile getiriyorlar. Bu durum, işten çıkarmalara ve işsizlik oranlarında artışa neden olabilir. Ekonomistlerin bir kısmı, asgari ücretin üzerinde yapılacak zamların, özellikle işletmelerin rekabet gücünü de zayıflatabileceğini düşünüyor.
Asgari ücret artışı konusunda yapılan tahminlerin yanı sıra, 2025 yılının ortasında yeni bir düzenleme yapılabileceği de öngörülüyor. Ekonomistlere göre, yıl başında yapılacak zam oranlarının yüzde 20 civarında olabileceği ve bu oranın, yıl ortasında yapılacak yeni bir artışla yeniden değerlendirileceği ifade ediliyor.
Deutsche Bank, bu konuda farklı senaryolara dikkat çekiyor ve yıl ortasında yapılacak olası bir düzenlemenin, enflasyonun seyrine ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini belirtiyor. Bu durum, işçilerin alım gücünü artırmayı ve enflasyon karşısında koruma sağlamayı amaçlayabilir.
Türkiye ekonomisinin mevcut durumu göz önüne alındığında, asgari ücret artış oranlarının belirlenmesi sürecinde dikkatli bir dengeleme gerektiği açıkça görülüyor. Enflasyonla mücadelede izlenecek politikalarda, hem işçilerin yaşam standartlarını korumak hem de işletmelerin maliyet baskısını dengelemek adına özenli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği belirtiliyor.
Deutsche Bank yetkilileri, enflasyon beklentilerinin üzerinde bir asgari ücret artışının ekonomik dengeleri bozabileceği ve fiyat istikrarını zorlaştırabileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle, enflasyonla mücadelede asgari ücret artışlarının dikkatlice planlanması gerektiği ifade ediliyor.
Kaynak: HABER MERKEZİ
