Doktorlar ona ‘sessiz katil’ diyor! Kimse ilerlemeden fark edemiyor!

Yumurtalık kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 80’ine hastalığın ileri evrelerinde teşhis konuluyor. Tanı anında yumurtalık kanserlerinin yüzde 60’ı vücudun diğer bölgelerine yayılmış oluyor ve bu da beş yıllık hayatta kalma oranını en erken aşamada yüzde 90’dan yüzde 30’a düşürüyor.

Pennsylvania Üniversitesi’nde doçent olan ve yirmi yılı aşkın süredir bu hastalık üzerinde çalışan Dr. Ronny Drapkin’e göre, hastalık pelvisteki konumu nedeniyle çok geç teşhis ediliyor.

Dr Drapkin, “Leğen kemiği bir çanak gibidir, dolayısıyla oradaki tümör farkedilmeden önce oldukça büyüyebilir” diyor.

Kanser taraması yerine diyet öneriliyor

Yumurtalık kanserinde ortaya çıkan ilk semptomlar gastrointestinaldir çünkü tümörler yukarıya doğru baskı yapmaya başlayabilir.

Bir hasta gastrointestinal rahatsızlıktan şikayet ettiğinde, doktorların yumurtalık kanseri taraması önermek yerine diyet değişikliğine ve diğer nedenlere odaklanma olasılığı daha yüksektir. Dr Drapkin, hastanın genellikle inatçı gastrointestinal semptomlara dayandıktan sonra kanseri ortaya çıkaran bir taramaya tabi tutulacağını söyledi.

Neden sessiz katil olarak anılıyor?

Dr Drapkin, yumurtalık kanserinin neden ‘sessiz katil’ olarak anıldığını şöyle anlattı:

‘Yumurtalık kanserinin genellikle sessiz bir katil olduğu söylenir çünkü erken belirtileri yoktur, aslında belirtileri vardır, bunlar çok geneldir ve başka şeylerden kaynaklanabilir. Kadınlara söylediğim şeylerden biri de kimsenin vücudunuzu sizin kadar iyi bilemeyeceğidir. Bir şeyin doğru olmadığını düşünüyorsanız, muhtemelen bir şeyler doğru değildir.’

Kaynak: MUSTAFA BAYGIN/ÖZEL HABER