Bakır ustası Neşati Çiğ: Benden sonra bakırı bu kadar güzel onaracak kimse yok

Neşati Çığ Adana’nın Büyüksaat bölgesinde Bakır Ustalığını 1982’den beri sürdürmektedir.

Çığ 3 metrekarelik dükkanında mesleğe nasıl başladığını ve bakıra olan ilgisinin nereden geldiğini bizlere aktardı.

Çiğ, “Seksenden beri bakırın içerisindeyim, kimse benim gibi bakırı onaramaz” diyerek mesleğine olan tutkusunu ve kendine güvenini dile getirdi.

Çiğ, bakır ustalığına başlamadan önce bir fabrikada çalıştığını belirtiyor. 1982 yılına kadar fabrika işçiliği yapan Neşati Çığ, emeklilik süresi dolunca bir anlaşmazlık sonrası fabrikadan ayrılmış ve bakıra yönelmiş. “Fabrikadan ayrılınca, aklımıza bu meslek geldi. Nedenini tam bilemiyorum, ama bakırı seçtik ve o günden beri bu işi yapıyorum” dedi.

Neşati Çığ meslekteki en büyük sorunlardan biri çırak bulunamama sorununu. “Yanımda çırak bulmak çok zor,” diyerek aktardı.

Çığ ayrıca “Benden sonra bakırı bu kadar güzel onaracak kimse yok” ifadelerini aktardı.

Bakır, insanlık tarihinin en eski metallerinden biri olarak bilinir. Milattan önce 5. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip olan bakır, antik dönemlerde mutfak eşyalarından süslemelere kadar geniş bir kullanım alanına sahipti. Osmanlı döneminde ise bakırcılık, zanaatkârlığın önemli bir kolu haline gelmişti. Neşati Çiğ de bu kadim geleneği yaşatan ustalardan biri. Bakıra olan ilgisini şu  “Bu meslek yüzyıllardır var, bakır öyle bir madde ki, doğru kullanıldığında hem işlevsel hem de estetik. Ben de bu geleneği devam ettiriyorum.” bu sözlerle dile getirdi.

Çığ “Artık eskisi gibi talep yok. Ama bakırın tarihteki yerini bilenler, eskiye dönük bir merakla hâlâ bizi buluyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: YUSUF YILDIZ/ ÖZEL HABER