Antarktika’daki Thwaites Buzulu’nda mevcut erimenin devam etmesi halinde 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 65 santimetre yükselebileceği, iklim değişikliğinin şiddetinin ve hızının bu yükselişi etkileyecek faktörlerden biri olduğu belirtildi.
Antarktika Yarımadası’nın doğusundaki Thwaites Buzulu, küresel deniz seviyesinde büyük bir artışa neden olabilecek bir tehdit olarak kabul ediliyor. Bu buzul, küresel deniz seviyesinin %4’ünden sorumlu tutulan Antarktika’nın en büyük buzullarından biri olup, yılda yaklaşık 50 milyar ton buz kaybı yaşıyor. ABD, Kanada ve Finlandiya’dan gelen bilim insanları tarafından yapılan bir araştırma, Thwaites Buzulu’nun içine ve dışına deniz suyunun gelgitlerle birlikte aktığını ve sıcak okyanus suyunun buzulun altına doğru ilerlediğini ortaya koydu.
Bu araştırmaya göre, deniz suyu girişlerinin ilkbahar gelgitleri sırasında buzulun içine 6 kilometre daha ileri gittiği tespit edildi. Bu daha sıcak deniz suyunun buzulun altına doğru ilerlemesi, buzulun alt kısmını her yıl 20 metre eritebilecek bir tehlike oluşturuyor.
Thwaites Buzulu’nun erimesinin nedenleri arasında iklim değişikliği, sıcak su girişi ve buzul tabanı erimesi bulunuyor. Özellikle küresel ısınma, atmosfer ve okyanusların ısınmasına yol açıyor ve bu da buzulların erimesini hızlandırıyor. Son yıllarda buzulun erime hızının arttığı gözlemleniyor. 2020 yılında yapılan bir araştırma, buzulun 2000’li yılların başından beri yılda ortalama 6 metre eridiğini, 2022’de yapılan başka bir araştırma ise bu hızın yılda ortalama 8 metreye çıktığını gösterdi.
Thwaites Buzulu’nun erimesi, deniz seviyesinde önemli bir yükselmeye neden olabilir. Uzmanlar, buzulun tamamen erimesinin küresel deniz seviyesinde 3,5 metreye kadar bir yükselmeye yol açabileceğini tahmin ediyor. Bu durum, kıyı bölgelerinde yaşayan insanlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bazı ülkeler, deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle sel ve altyapı hasarına, su kaynakları sorununa ve tarımsal üretimde azalmaya maruz kalabilirler. Önlemler alınmazsa, bu durum büyük ekonomik kayıplara ve biyoçeşitlilik kaybına yol açabilir.
Bilim insanları, deniz seviyesinin yükselmesine karşı uyum politikaları öneriyorlar. Bu politikalar arasında deniz duvarları inşa etmek, kıyı şeridini yükseltmek, su kaynaklarını korumak ve göç planları yapmak gibi önlemler bulunuyor. Ancak, küresel ısınmanın kontrol altına alınması da önemli bir adım olacak. Eğer küresel ısınma sınırlanabilirse, deniz seviyesindeki yükselme de yavaşlayabilir ve bu da riskleri azaltabilir.
