Adana’nın tarihindeki en büyük deprem: 1268 Kilikya depremi

Deprem Güney Ön Asya’daki Kilikya Ermeni Krallığı’nda meydana geldi. 1268 yılında meydana gelen deprem, o dönemki adı ile Sis olan Kozan’ı merkez almıştır. 7.0 ile 7.9 arasında bir büyüklüğe sahip olduğu düşünülen depremin, yaklaşık 60.000 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtığı biliniyor. Bölgedeki yerleşim yerlerini yerle bir etmiş, tarım alanlarını tahrip etmiş ve ekonomik hayatı felç etmiştir. Depremin şiddeti o kadar büyüktü ki, etkileri günümüzde bile incelenmeye devam etmektedir.

Neden Bu Kadar Yıkıcı Oldu?

Bu depremin neden bu kadar yıkıcı olduğu sorusu, bilim insanları tarafından uzun yıllardır araştırılmaktadır. Depremin merkez üssünün yerleşim yerlerine yakın olması, zayıf yapıların varlığı ve o dönemdeki nüfus yoğunluğu gibi faktörler,yıkımın boyutlarını artıran önemli etkenler arasında gösterilebilir. Ayrıca, depremin tetiklediği tsunami gibi ikincil afetler de can ve mal kayıplarını daha da artırmıştır.

Depremin Etkileri

1268 Kilikya depremi, sadece maddi zararlara yol açmakla kalmamış, aynı zamanda bölgenin sosyal ve kültürel yapısını da derinden etkilemiştir. Depremden sonra bölgede yaşanan göçler, ekonomik çöküş ve salgın hastalıklar, insanların yaşam koşullarını daha da zorlaştırmıştır.

Depremden Dersler Çıkarmak

1268 Kilikya depremi, bize depremlerin ne kadar yıkıcı olabileceğini ve bu tür afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha göstermektedir. Günümüzde, deprem öncesi hazırlık çalışmaları, yapıların güçlendirilmesi ve riskli alanların belirlenmesi gibi konulara daha fazla önem verilmektedir. Ancak, tarihteki bu büyük felaketi unutmamak ve gelecek nesillere aktararak, deprem bilincinin artmasına katkı sağlamak büyük önem taşımaktadır.

1268 Kilikya depremi, Adana’nın ve bölgenin tarihindeki en büyük doğal afetlerden biri olarak hafızalarda yer etmiştir.Bu deprem, bize depremlerin ne kadar yıkıcı olabileceğini ve bu tür afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha göstermektedir. Deprem riskini azaltmak için yapılan çalışmaların yanı sıra, deprem bilincinin artırılması da büyük önem taşımaktadır.

Kaynak: MUHAMMET FATİH YAVUZ/ÖZEL HABER