SC Mimarlık, bütüncül tasarım ve inşaat iş modeli ile çalışmalarını sürdürüyor

30 yıllık iş tecrübesiyle, mimari projelendirme, iç mekân tasarımı, uygulama ve müşavirlik alanlarında; başta Mersin olmak üzere birçok şehirde çalışmalarını sürdüren SC Mimarlık, tasarım ve inşaat sürecinin tamamında rol alarak tamamlamış olduğu 1. OSB’de yer alan Aager Ergil İdari Binası ve bu kapsamda süregelen çalışmalarına devam ediyor.

SC Mimarlık, bütüncül tasarım ve inşaat iş modeli ile çalışmalarını sürdürüyor
Yayınlama: 27.07.2024
Düzenleme: 29.07.2024 12:11
A+
A-

Yüksek Mimar Berk Buluklu, SC Mimarlığı konvansiyonel sektör düzeninden ayıran en önemli niteliklerinin, sektörde yer alan mimar, mühendis, müteahhit, taşeron ekipler ve bu gibi pek çok katılımcı mesleğin ayrışmalardan ve iletişimden kaynaklı sorunlar için geliştirdikleri iş modeli hakkında bilgi verdi. Buluklu, “Avan Projesi aşamasından itibaren tüm proje ve inşaat uygulama süreçlerini içeren ve kullanım aşamasına kadar uzanan bir yelpazede, aktif bir biçimde katılımda bulunduğumuz iş modelimiz ile sektörün öncü mimarları arasındayız” dedi.

“Aager Ergil’in dürüst ve güvenilirlik misyonunu dışa vurmayı hedefledik”

Yüksek Mimar Berk Buluklu, 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan ve depolama tankları, boru hatları ve pek çok endüstriyel imalatın üretim ve ihracatını yapan bir firma olan Aager Ergil yerleşkesinde tasarım ve inşaat sürecinin tamamında rol aldıkları Ergil İdari Binası’nın 2021 yılından bu yana hizmet verdiğini ifade etti. “Fabrika binasına ek olarak projelendirmiş olduğumuz idari bina iç mekân tasarımında, birlikte geçirmiş olduğumuz süreçten özümsediğimiz kadarıyla firmanın kalite/performans, sürekli gelişim, dinamik çalışma ve dürüst/şeffaf yapılaşma gibi misyonlarını ön planda tutarak mimari konseptimiz içerisinde bu kavramları kendi tasarım çizgimizle bir araya getirmeye gayret ettik” diye konuşan Buluklu, firmanın kurumsal algısını her mekânda yaşatarak, çalışma ortamlarının tasarımlarında gerek müşteri, gerekse çalışanlar için dinamizm ve resmiyet arakesitinde sürdüren bir planlama anlayışı benimsediklerini belirterek, “Güncel ofis örneklerinde benimsenen total mekân konsepti çerçevesinde tüm mekânlar arasında kesin sınırlayıcılar olmadan kontrollü bir akış ve geçirgenlik sağlamayı ve bunu yaparken departmanlar arası ayrışmayı kırarak ortak ve şeffaf bir çalışma düzeni yaratmayı ve müşterilerin de bu vesile ile Aager Ergil’in dürüst ve güvenilirlik misyonunu dışa vurmayı hedefledik. Bina iç mekânlarının tamamında doğal ışığı, çalışmayı olumsuz etkilemeyecek biçimde maksimum oranda kullanmaya, koridor boyunca geçtiğimiz her mekan ile doğal ışık dâhilinde görsel iletişimizi sürdürmeye çalıştık” dedi.

“Üniversite meslek kontenjanları düşürülmeli”

Her sektörde olduğu gibi mimarlık sektöründe de yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine değinen Buluklu, “Bulunduğumuz çevrenin ve kentin çarpık yapılaşması pek çok farklı unsurdan beslenmektedir. Bu noktada en önemli çözümler doğru bir vizyon çerçevesinde hazırlanan mevzuatlar ve imar düzenlemeleri ile mümkün olabilir. Bu düzenlemeler rant hedefi ile yozlaştırılamaz kılınmalı ve kentsel gelişime yönelik olarak sıklıkla güncellenmelidir. İçinde bulunduğumuz dönem sektör taleplerinden çok daha fazla olan üniversite meslek kontenjanları sebebiyle yeni mezun mimar, mühendisler işsiz kalmakta, rekabet haddinden fazla artmakta; ayrıca mimar, iç mimar, mühendis olmadığı halde proje süreçlerini yöneten kişilerin varlığı sektörü yaralamaktadır. Bu durumlar fiziksel çevreyi oluşturan ana unsurlar mekanizmasındaki problemleri beslemektedir” dedi. Buluklu, mesleki taleplerin ve kontenjanların örtüşmesi için mesleki eğitimlerin yeniden gözden geçirilmesi ve geçmişte olduğu üzere daha köklü ve kaliteli lisans ve lisansüstü eğitim müfredatı düzenlemeleri ile daha nitelikli mezunların yetiştirilmesi ve sektörel işler için tüm mesleki yetkinlik belgelerinin, iş deneyimlerinin sorgulanması ve denetlenmesi konularına dikkat çekti.

Son olarak hedeflerinden de bahseden Yüksek Mimar Berk Buluklu konuşmasını şöyle sürdürdü: Tüm inşaat süreçlerini içeren iş modelimizi; güncel tasarım unsurları, sistem ve malzeme teknolojileri ile geliştirmeye devam ettirmeyi, istikrarlı mesleki deneyimimizi nice kuşakların katılımıyla sürdürmeyi istiyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz konjonktürde tüm inşaat sektörü için en önemli misyonun sürdürülebilir tasarım çerçevesinde hem ekonomik hem de ekolojik seçimlerin ön planda olduğu ve fonksiyonel yeterliliğin hedeflendiği bir anlayışla hizmet vermek olması gerektiğini düşünüyoruz.

Kaynak: MÜJDE DEMİR/ÖZEL HABER

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.