Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, asgari ücret için sürpriz bir zam talebinde bulundu. 2025 yılında asgari ücret 19.977 TL’ye mi çıkacak? İşte detaylar ve sektörde yaşanan gelişmeler.
Türkiye, son yıllarda küresel ekonomik krizlerin de etkisiyle zor bir dönemden geçiyor. Özellikle enflasyon ve döviz kuru baskıları, birçok sektör üzerinde ciddi bir etki bırakmış durumda. Hazır giyim sektörü de bu baskılardan nasibini almış durumda ve sektördeki istihdam ve ihracat verileri, ekonomik daralmanın boyutlarını ortaya koyuyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya’nın yaptığı açıklamalar ise gündemde büyük yankı uyandırdı. Kaya, asgari ücretin artması gerektiğini belirterek, yeni bir rakam talebinde bulundu.
TGSD Başkanı Ramazan Kaya, sektörün içinde bulunduğu zor durumu anlatırken, enflasyonla başa çıkabilmek için asgari ücretin Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Hâlihazırda 17.002 TL olan asgari ücretin, 2025 yılı itibarıyla 19.977 TL’ye çıkarılmasını talep eden Kaya, bu zam oranının OVP’de açıklanan enflasyon hedefi doğrultusunda yapılması gerektiğini söyledi.
OVP’de 2025 yılı enflasyon hedefinin yüzde 15,2’den yüzde 17,5’e çıkarıldığını hatırlatan Kaya, asgari ücretin bu hedeflere göre şekillenmesinin sektördeki maliyetleri dengelemek açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Ramazan Kaya, özellikle son iki yılda hazır giyim sektöründe yaşanan daralmanın, sektörde ciddi iş kayıplarına yol açtığını belirtti. 2022 yılında 21.2 milyar dolarlık ihracatla tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan hazır giyim sektörü, 2023 ve 2024 yıllarında ihracatta önemli bir düşüş yaşadı. Kaya, 2024 yılı ihracatının yüzde 6-7 oranında düşeceğini ve bu yılın ihracatının yaklaşık 18 milyar dolara gerileyeceğini öngörüyor.
Bu yılın ilk dokuz ayında ihracatın geçen yıla göre yüzde 8 oranında düştüğüne dikkat çeken Kaya, yılın son çeyreğinde ise siparişlerde kısmi bir iyileşme beklediklerini ifade etti. Ancak bu iyileşmenin sektörü toparlamaya yetmeyeceğini belirten Kaya, 2025 yılında da daralmanın yüzde 5 oranında devam edeceğini öngörüyor.
Hazır giyim sektörünün karşı karşıya kaldığı ekonomik baskılar yalnızca ihracat verileriyle sınırlı değil. Ramazan Kaya, hükümetin enflasyon ve faiz konularına odaklandığını ancak hazır giyim sektörünün daha büyük sorunlarla mücadele ettiğini vurguladı. Maliyet artışları, döviz kuru baskısı ve rekabet edememe sorunlarıyla karşı karşıya olan sektör, devlet desteği olmadan ayakta kalmakta zorlanıyor. Kaya, hazır giyim sektörünün toparlanabilmesi için uzun vadeli finansman ve maliyetlerin düşürülmesi gibi desteklere ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Maliyetlerin Düşürülmesi Gerekiyor:
Kaya, sektörde maliyetlerin her geçen gün arttığını ve bu artışlarla başa çıkabilmek için hükümetin maliyetleri düşürücü tedbirler almasını talep ediyor. Uzun vadeli finansman programlarına ihtiyaç duyduklarını belirten Kaya, sektörün sürdürülebilirliği için bu desteğin kritik olduğunu vurguladı.
Döviz Kuru Baskısı:
Döviz kurunun enflasyon oranında artmasının gerektiğini savunan Kaya, dövizdeki artışların sektör üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade etti. Dövizdeki dalgalanmalar, ithal hammaddeye dayalı olan hazır giyim sektörünün maliyetlerini doğrudan etkiliyor ve rekabet gücünü azaltıyor.
Asgari Ücretin Enflasyona Göre Belirlenmesi:
Kaya, asgari ücretin OVP’de açıklanan enflasyon hedeflerine göre belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Enflasyon oranlarına göre yapılacak bir düzenlemenin sektördeki maliyetleri dengeleyebileceğini ve işletmelerin ayakta kalmasını sağlayabileceğini belirtti.
Hazır giyim sektörü, son iki yılda ciddi istihdam kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Kaya, istihdamın yüzde 15,3, üretimin ise yüzde 17 oranında azaldığını belirtti. Sektördeki bu daralma, hem işletmelerin kapanmasına hem de istihdam kayıplarına yol açtı. 2025 yılında da daralmanın devam edeceğini ifade eden Kaya, bu durumun sektörün geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Sektörde yaşanan bu gelişmeler, ekonomi politikalarının ve sektörün geleceği açısından önemli sinyaller veriyor. Hazır giyim sektöründe maliyetlerin artması, döviz kuru baskısı ve ihracattaki düşüş, işletmelerin sürdürülebilirliği açısından zorluklar yaratıyor. Asgari ücrette yapılacak olası artış, sektörü doğrudan etkileyebilecek faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Ramazan Kaya’nın açıklamalarına göre, hazır giyim sektörü önümüzdeki dönemde de zorlu bir süreçten geçecek. Asgari ücrette olası artışlar, döviz kuru ve finansman desteği gibi faktörler, sektörün 2025 yılında nasıl bir yol izleyeceğini belirleyecek. Hazır giyim sektöründeki bu gelişmeler, sadece bu sektörü değil, ekonominin genelini de etkileyebilecek önemli adımları beraberinde getirebilir.
Hazır giyim sektöründe maliyetlerin düşürülmesi, döviz kuru düzenlemeleri ve asgari ücretin enflasyon hedeflerine göre ayarlanması, sektörün ayakta kalması için kritik öneme sahip olacak.
Kaynak: HABER MERKEZİ
