Merkez Bankası Kur Korumalı Mevduat-KKM’deki asgari faiz uygulamasını sona erdirdi. Merkez Bankası KKM asgari faiz uygulaması kalktı ne demek, Merkez Bankası KKM asgari faizi kaldırarak ne demek istedi? sorularının yanıtlarını sizler için derledik. İşte Merkez Bankası’nın KKM asgari faiz kararının sonuçları…
Merkez Bankası’ndan KKM’den çıkış için yeni bir hamle geldi. Merkez Bankası, KKM’de uygulanan ‘asgari faiz uygulaması’nı bitirdiğini bankalara ilettik. Peki Merkez Bankası KKM asgari faiz uygulamasının bitmesi ne demek, Merkez Bankası KKM asgari faizi kaldırma kararının sonuçları ne olacak, KKM yatırımcısı nasıl etkilenecek? İşte Merkez Bankası en son KKM asgari faiz kararının nedenleri ve sonuçları…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirası dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı. Merkez Bankası’nın bu kararıyla birlikte bankalar artık KKM hesaplara politika faizinin altında faiz verebilecek.
KKM asgari faiz kalkınca ne olur? sorusunun yanıtı KKM’yi yatırımcılar için cazip bir yatırım aracı olmaktan çıkarmasıdır. KKM’ye politika faizinin altında faiz vermek, yatırımcıların paralarını enflasyona karşı koruyamamaları demek. Zira banka faizlerinin amacı mevduat sahiplerinin varlıklarını enflasyona karşı korumaktır. Ancak verilen faizlerin politika faizi oranının altında kalabilmesi KKM’de bankaların müştelerine çok düşük faiz oranları bile teklif etmesine ve yatırımcının parasını enflasyona ezdirmesine neden olabilir.
KKM’de asgari faiz oranı politika faizi olarak uygulanıyordu. Bankalar en az politika faizi kadar faiz vermek zorundaydı. Politika faizi yüzde 30 düzeyinde bulunuyor.
Yapılan yeni düzenleme TL vadeli mevduatları cazip kılmayı destekliyor. Kararla birlikte KKM’ye verilen faizin bir cazibesi kalmayacak. Böylece bankalar KKM için daha düşük faiz verebilecek.
Merkez Bankası’nın politika faizinden düşük oranlar uygulanan KKM hesaplarında kur farkının banka tarafından ödenecek faiz veya kar payından yüksek ancak politika faizi ile hesaplanan tutardan düşük olması durumunda aradaki farkın tamamı banka tarafından karşılanacak.
Kur farkının politika faizi ile hesaplanan tutardan yüksek olması durumunda ise söz konusu destek tutarının, politika faizi ile hesaplanan tutara kadar olan kısmı banka tarafından ödenirken üzerindeki kısmı Merkez Bankası tarafından ödenecek.
Kur korumalı hesaplarda politika faizinin 300 baz puan üstündeki azami faiz uygulaması mart ayında sona ermişti. Buna göre üst sınırı bankalar belirliyor.
Merkez Bankası, Türk Lirası mevduatı cazip kılmak amacıyla bir dizi adım atmıştı.
Ağustos ayında menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında kur korumalı hesapların TL mevduata dahil olduğu TL payı rasyosu yürürlükten kaldırılarak yerine kur korumalı hesapları TL mevduat olarak dikkate almayan ve standart yerel para olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı hedefleyen yeni bir TL payı rasyosu getirilmişti.
Eylül ayında ise TL’ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için aylık yüzde 2 olarak belirlenen TL payı artış hedefi, yüzde 2,5’e yükseltilmişti. Ayrıca, TL’ye geçiş ve yenileme ile TL payı hesaplamalarında revizyona gidilmişti.
Öte yandan, kredi akışını rahatlatmak amacıyla, ihracat, yatırım ve KOBİ kredilerinde fatura muafiyet sınırı 50 bin TL’den 250 bin TL’ye çıkarılmıştı.
