Çukurovalı çiftçiler su kıtlığı ve mevsimlik işçi krizi yaşıyor

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çukurova’daki çiftçilerin yaşadığı bu sıkıntıları ve çözüm arayışlarını değerlendirerek, tarımın geleceği için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Su kıtlığı tarımsal üretimi tehdit ediyor

Çukurova’da su kıtlığı, giderek daha ciddi bir sorun haline geliyor. İklim değişikliği, bölgedeki su kaynaklarını olumsuz etkilerken, tarımsal sulamada geleneksel yöntemlerin kullanılmaya devam edilmesi, sorunun daha da derinleşmesine neden oluyor. Doğan, bu yıl Seyhan Sol Sulama Birliği tarafından çiftçilere yapılan resmi uyarıya dikkat çekerek, “102 köy ve mahalle muhtarına gönderilen tebligatla, mevcut suyun sadece meyve bahçelerine yeteceği belirtildi. Güz ekimi için soğan, patates, sarımsak ve diğer sebzelerin ekilmemesi gerektiği aksi takdirde su verilemeyeceği bildirildi.” dedi.

Su kıtlığının tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini dile getiren Doğan, yeterli su alamayan bitkilerin veriminin düştüğünü ve ürün kalitesinin bozulduğunu aktaran Doğan, bu durumun hem çiftçilerin gelirlerini hem de bölge ve ülke ekonomisini olumsuz etkilediğini anlattı. Doğan, ayrıca çiftçilerin daha az su tüketen alternatif ürünlere yönelmek zorunda kaldığını, bu geçiş sürecinin ise yeni zorlukları beraberinde getirdiğini dile getirdi.

Mevsimlik işçi bulamama krizi

Çukurova’daki çiftçilerin karşı karşıya olduğu bir diğer büyük sorun ise mevsimlik işçi eksikliği. Tarım, özellikle hasat dönemlerinde yoğun iş gücü gerektiriyor. Son yıllarda mevsimlik işçi bulmanın giderek zorlaştığını belirten Doğan, genç nüfusun tarım sektöründe çalışmaktan uzaklaştığını anımsatarak, kırsal kesimden şehirlere göç eden gençlerin sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışmayı tercih ettiğini, bu durumun da tarımda ciddi bir iş gücü açığına yol açtığını ifade etti. Mevsimlik işçi eksikliğinin tarımsal üretime olan etkilerini vurgulayan Doğan, “Hasat dönemlerinde yeterli iş gücü bulunamaması, ürünlerin tarlada kalmasına ve büyük maddi kayıplara neden oluyor. Pamuk, narenciye ve karpuz gibi emek yoğun ürünler, bu krizden en fazla etkilenenler arasında yer alıyor. Ayrıca, iş gücü maliyetlerinin artmasıyla birlikte çiftçiler ekonomik olarak daha fazla zorlanıyor.” diye konuştu.

Su kıtlığına karşı sürdürülebilir çözümler

Su kıtlığı sorununa karşı çiftçiler ve yetkililer, sürdürülebilir sulama yöntemleri gibi çözümler arıyor. Başkan Doğan, su kıtlığıyla başa çıkmanın en etkili yolunun modern sulama tekniklerine geçiş olduğunu belirterek, “Damla sulama ve yağmurlama gibi teknikler, su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Devletin bu alanda sunacağı teşvikler ve hibe programları, çiftçilerin bu teknolojilere erişimini kolaylaştıracaktır.” dedi.

Ayrıca, Doğan, çiftçilere suyun doğru ve etkin kullanımı konusunda eğitimler verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Suyun bilinçli kullanımı, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıyor. Bu alanda atılacak adımlar, hem su tasarrufunu sağlayacak hem de verimliliği artıracaktır.” ifadelerini kullandı. Su pompaları ve sulama sistemleri için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının önemli olduğuna dikkat çeken Doğan, bu sayede hem su tasarrufu sağlanacağını hem de enerji maliyetlerinin düşürülebileceğini aktardı.

Mevsimlik işçi krizine karşı mekanizasyon ve dijital tarım çözümleri

Mevsimlik işçi eksikliği sorununa karşı, tarımda mekanizasyonun artırılması gerektiğini savunan Doğan, “Traktörler, biçerdöverler ve diğer tarım makineleri, hasat sürecini hızlandırmakta ve insan gücüne olan bağımlılığı azaltmaktadır.” dedi. Ayrıca, dijital tarım teknolojilerinin tarım süreçlerini optimize etme potansiyeline dikkat çeken Doğan, “Dronelar, akıllı sulama sistemleri ve sensörler gibi yenilikçi teknolojiler, tarımsal üretimi daha verimli hale getirebilir” diye ekledi.

Tarımda iş gücü planlaması ve destekler

Başkan Doğan, mevsimlik işçi krizinin çözümü için devletin iş gücü planlamasında daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. “Mevsimlik işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal güvenlik haklarının sağlanması ve iş gücü hareketliliğinin kolaylaştırılması, bu sorunun çözümüne katkıda bulunabilir.” diyen Doğan, yerel yönetimlerin tarım iş gücü piyasasına yönelik çalışmalar yapmasının da önemli olduğunu belirtti.

Ürün çeşitlendirme ve katma değerli tarım

Su kıtlığı ve iş gücü sorununa karşı, Çukurovalı çiftçilerin ürün çeşitlendirmesi yaparak risklerini azaltabileceğini belirten Doğan, “Daha az su tüketen veya mekanize hasadı mümkün olan ürünlere yönelmek, bu anlamda etkili bir strateji olabilir.” dedi. Ayrıca, katma değerli tarımsal ürünlere odaklanmanın çiftçilerin gelirlerini artırabileceğini vurgulayan Doğan, “Bu süreçte çiftçilerimizin devletten alacağı destekler, sürdürülebilir bir tarımsal üretim için kritik öneme sahip.” diye konuştu.

Çukurova tarımının geleceği için birlikte mücadele önemli

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çukurova bölgesindeki çiftçilerin su kıtlığı ve mevsimlik işçi sorunlarına karşı çözüm yolları aradığını belirterek, bu sürecin hem yerel hem de ulusal düzeyde alınacak önlemlerle desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Doğan, “Bu sorunların çözülmesi, sadece bölge ekonomisine değil, Türkiye’nin genel tarım politikasına da önemli katkılar sunacaktır. Çukurova’daki tarımın sürdürülebilirliği, ülkenin gıda güvenliği ve ekonomik istikrarı için hayati önem taşımaktadır.” dedi. Son olarak, Doğan, Çukurova bölgesindeki çiftçilerin bu zorlukların üstesinden gelebilmesi için yenilikçi yöntemlere uyum sağlaması ve devlet desteğiyle birlikte hareket etmesinin gerektiğini ifade etti. “Bu süreçte alınacak önlemler, gelecekte benzer krizlerin önüne geçilmesinde belirleyici rol oynayacaktır.” diyerek açıklamalarını tamamladı.

Kaynak: ZİYA İPEK/ÖZEL HABER