Adana’nın ilk tekstil fabrikası Milli Mensucat’ın restorasyonuyla kurulan Adana Müze Kompleksi, Hitit, Asur, Arkaik, Hellenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerle Çukurova’nın tarihine ışık tutuyor.
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin hayat verdiği bereketli topraklarda geçmişten günümüze 19 medeniyete beşiklik eden Adana, tarihi zenginliğinin sergilendiği müzesiyle yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.
Altı tematik müzenin birlikte yer alacağı Adana Müze Kompleksi’nin ilk bölümünü oluşturan
12 bin 500 metrekare alana sahip Adana Arkeoloji Müzesi, fabrika hangarlarına kronolojik sıraya
göre yerleştirilen heykeller, lahitler, steller, sunaklar ve büstler gibi taş eserler, cam, pişmiş toprak ve
bronzdan yapılmış çeşitli kaplar, pişmiş toprak ve bronz kandil ve figürinler, silindir-damga mühürler, cam, bronz ve altın takılar ile diğer arkeolojik buluntularla geçmişten günümüze tarihte bir yolculuk yaptırıyor.
Teşhir edilen eserler içerisinde özellikle Hitit Fırtına Tanrısı Tarhunda’ya ait taş heykel, Anadolu Hiyeroglif Yazıtlı Stel, Babil Steli, Karataş ilçesinde denizden çıkarılan bronz Erkek Heykeli ile
Roma dönemine ait mermer Antropoid Lahit ve Akhilleus Lahti dikkati çekiyor. Arkeoloji Müzesi’nde tarih öncesi dönemden günümüze insanın yaşam serüveninin dönemlere ait bilgi metinleri, görseller, dioramalar
(gerçek veya kurgu bir olayın, anın veya hikayenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) ve canlandırmalar yardımıyla anlatıldığı toplam yedi salon bulunuyor. 2 bin 200 metrekarelik alanda oluşturulan Adana Mozaik Müzesi’nde ise M.S. 2’nci ve 6’ncı yüzyıllar arasındaki dönemlere ait toplam 930 metrekare mozaik sergileniyor. Adana Müze Kompleksi, arkeoloji ve mozaik bölümlerinin ardından etnografya, tarım, sanayi ve kent müzelerinin de oluşturulmasıyla Türkiye ve Orta Doğu’nun en büyük müzesi unvanını elde edecek.
Kaynak: HABER MERKEZİ
