Adana Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) 3 ay önce başlattığı “vergide adalet” konulu talepleri sürüyor. Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hakan Şen, “Şirketlerden ve bankalardan bile yüzde 25 vergi alınırken, emeğiyle geçinmeye çalışan hekim ve sağlıkçılardan yüzde 35 vergi alınması kabul edilemez.” dedi.
Hekim ve sağlık çalışanları, seslerini duyurmak için bu kez Sarıçam Türkan Gizer Aile Sağlığı Merkezi önünde toplandı. Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hakan Şen, burada yaptığı konuşmada, 3 aydır vergide adalet taleplerini dile getirdiklerini hatırlatarak, “Türkiye’nin dört bir yanında 12’nci kez ‘Vergide adalet istiyoruz’ demek için bir aradayız. Yılın yarısı gelmeden ücretlerimizde yüzde 20’ye varan kesintiler oldu. Ekonomik kriz toplumun emeğiyle geçinmeye çalışan tüm kesimlerini etkiliyor. Aile Sağlığı Merkezlerinde, hastanelerde toplumun bu ekonomik kriz altıda ezildiğini görüyoruz. Sadece sağlık değil eğitimden barınmaya, beslenmeden ulaşıma en temel hayati ihtiyaçlarımızdan feragat etmek zorunda kalıyoruz. Bu ekonomik krizi yaratanlar şimdi bize krizden çıkış yolu olarak tasarrufu gösteriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bize önerdiği tasarruf, feragat etmek zorunda kaldığımız temel yaşamsal ihtiyaçlarımız. Tasarruf etmek istedikleri hakkımız olan sağlığımız. Biz bu israfın kaynağı değiliz ve yarattığınız krizde tasarruf edeceğiniz de biz değiliz.” diye konuştu.
Eylemlerine başladıklarında, Bakan Şimşek’in vergiyi tabana yayacaklarını söylediğini anımsatan Şen, şöyle devam etti: “Çalışanından emeklisine milyonlarca yurttaş toplanan tüm vergilerin yüzde 85’ini öderken ülkemizin gelirinin üçte biri toplumun yüzde 10’luk bir kesimine gidiyor. Kar rekorları ilan eden şirketler toplam verginin dörtte birini ödemezken, giderek yoksullaşan ücretli kesim, toplanan vergilerin yaklaşık yüzde 80’ini ödemek zorunda kalıyor. Tasarruf edilmesi gereken yoksuldan alıp zengine veren bu düzenin değiştirilmesidir. Şirketlerden ve bankalardan yüzde 25 vergi alınırken, emeğiyle geçinmeye çalışan bizlerden yüzde 35 vergi alınması kabul edilemez. 3. ayımızda ekonomik krizdeki sorumluluğunuzdan kaçmak için tasarruf tedbirleri açıkladınız. Tasarruf etmek istiyorsanız araç geçiş garantili otoyollardan, yolcu garantili havalimanlarından, hasta garantili şehir hastanelerinden, makam araçlarınızdan, vergi aflarınızdan tasarruf edin. Yoksulluk sınırı altında bir gelire mahkûm ettiğiniz bizlerden yüzde 35 vergi alıp aydan aya maaşını düşürdüğünüz biz çalışanların artık tasarruf edecek bir şeyi kalmadı. Bizlerden alınan vergiler bizim sağlığımız, bizim refahımız yerine makam araçlarınız, özel uçaklarınız ve bir avuç müteahhidin daha fazla kar etmesi için kullanılıyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından bir daha soruyoruz; Bizlerden ek vergi kesintileri yaptığınız oranlarda vergi aldığınız şirket var mı? Vergisini sildiğiniz, yüksek vergi muafiyetleri sağlayarak kamudan beslediğiniz şirketlere desteğinizi kesecek misiniz? Sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını vermeyi, haksız ve adaletsiz vergi kesintilerinden vazgeçmeyi düşünüyor musunuz? Halkımızdan alınan adil olmayan ekonomik ve sosyal eşitsizliğe kaynaklık eden dolaylı vergileri azaltmayı düşünüyor musunuz? Kamuda gösterişe, şatafata, israfa dayalı harcamaların son bulacağını söylediğiniz tasarruf paketinin çalışanların sırtına yeni yükler getirmeyeceğini söyleyebilir misiniz? Sorularımızı yanıt alana ve vergide adalet sağlanana kadar sormaya devam edeceğiz. Halkın sağlık hakkı, sağlık çalışanlarının haklı mücadelesi ve vergi adaleti için yürüttüğümüz mücadele sonuç alınana dek sürecek. Bu mücadeleye katılımınız için tüm mağdur olan çalışanları ve halkımızı Çarşamba eylemlerimize davet ediyoruz.”
Kaynak: ZİYA İPEK/ÖZEL HABER
