Bu baskıların en başında iklim değişimi, karasal kökenli kirlilik, balıkçılık, okyanus asitlenmesi, oksijensizleşme ve kıyısal yapılaşmanın geldiğini vurguladı. İklim değişiminin etkilerini kısa vadede azaltmanın mümkün olmadığını ve iklime dayanıklı ekosistemler oluşturabilmek adına diğer baskıları ortadan kaldırmanın gerekli olduğunu dile getiren Salihoğlu, “Bunun için öncelikle deniz alan planlaması yapılması ve farklı sektörlerin ekosistemi üzerindeki etkilerinin azaltılmasına yönelik planların oluşturulması gerekmektedir. Bunun ötesinde deniz alanlarının en az yüzde 30’unu 2030’a kadar koruma altına almak önemli bir hedeftir” diye konuştu.
Deniz kirliliğinin en önemli sebeplerinden birinin de karasal kökenli olduğuna değinen Barış Salihoğlu, özellikle şehir, endüstri ve tarım kökenli kirleticilerin bunların başında geldiğini söyledi. Şehir deşarjlarının muhakkak ileri biyolojik arıtmadan sonra denize verilmesi gerektiğine dikkat çeken Salihoğlu, “Sanayi atıklarının ancak ileri arıtma sonrası denize deşarj edilmesi ve iyi tarım uygulamaları yapılmalıdır. Özellikle bitkisel kökenli besinlere yönelerek daha az tarım arazisi, su kaynağı kullanarak bu yönde oluşan kirliliğinin azaltılması için önlemler alınmalıdır” dedi.
Kaynak: MÜJDE DEMİR/ÖZEL HABER
Kadınların hamilelik yaşıyla ilgili bilinmeyen birçok gerçek var. Yaş ilerledikçe hormonlarda hangi değişiklikler yaşanıyor ve…
Hatay'da seyir halindeki tırın aynı istikamette ilerleyen otomobili önüne alarak metrelerce sürüklediği anlar kameraya yansıdı.…
Adana'nın Karaisalı ilçesinin sembolü haline gelen Karaisalı Biberi, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi…
Hatay'da yaşanan anız yangını itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Tarlada ilerleyen saatlerde de soğutma çalışması gerçekleştirildi.
Kadınlarda son dönemlerde sıklıkla tespit edilen çikolata kisti (Endometriozis), tedavi edilmediği durumlarda ciddi ağrılara ve…
Küresel piyasalarda, Orta Doğu'da tırmanan gerilimin etkisiyle negatif bir seyir izlenirken, bugün ABD'de açıklanacak ADP…