“Emeklinin sorunlarını duyan yok”

TBMM’nin Genel Kurul çalışmalarına verdiği arayı Adana’da vatandaşlarla bir araya gelerek değerlendiren Milletvekili Bilici kendisine iletilen sorunları da muhataplarına iletmeye devam ediyor. Yaz ayları boyunca bir araya geldiği vatandaşların emekli maaşları konusunda çok fazla sıkıntılarının olduğunu belirten Bilici ‘’Bütün dünyada emeklilik ülkesine katkı sağlamış vatandaşın, hayatının en huzurlu ve refah içinde yaşadığı bir dönemdir. Ülkemizde ise bu durumun tam tersini görüyoruz. Emekli vatandaşlarımız hayat standardını yükseltmeyi bırakın; yüksek enflasyon ve zamlardan dolayı ay sonunu getiremiyor.’’ ifadelerini kullanan İYİ Parti Adana Milletvekili Bilal Bilici, konuya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca cevaplanmak üzere soru önergesi verdi.

Bilici, şunları kaydetti: “Yanlış ekonomi politikalarının ülkeyi getirdiği noktada emekliler ölüme mahkûm edilmiş durumda. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi büyükşehirler başta olmak üzere özellikle kent merkezlerinde yaşayan emekli vatandaşlarımız büyük bir maddi ve manevi çöküşün esiri haline geldi. Emekliyi yüksek enflasyon ve kötü ekonomi yönetiminden çok daha fazla üzen bir şey var ki o da iktidarın bu soruna kulaklarını tıkaması. Açlık sınırının 10.373 lira olduğu bir ülke düşünün ki emekliye reva görülen maaş 7500 TL. Çok değil biraz matematik biraz da vicdanla anlaşılacağı üzere en düşük emekli maaşıyla değil geçinmek nefes almak bile imkânsız. Büyük şehirlerde oturulabilecek en düşük evin kirası aylık 10 bin lira. Başka hiçbir gidere değinemeden maaş eksiye düştü bile. Mutfak, elektrik, su, doğalgaz, haberleşme gibi giderler ne olacak? Dul ve yetim aylığından bahsedemiyoruz çünkü utanç verici bir seviyede.”

Emekliler ile ilgili bir düzenlemenin yapılıp yapılmayacağını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a soran Bilal Bilici, şöyle devam etti: ’’Sayın Bakan, emekliye reva görülen bu rakamı gerçekten yeterli buluyor olamaz, çünkü kendisi Cumhurbaşkanı Sosyal Politikalar Kurulu Başkanvekili iken bir kitap yazmış. Oradaki ifadelerinde herkes için asgari yaşam düzeyinin güvence altına alınmasından, gelirler arasındaki ayrımın azaltılmasından bahsediyor. Biz de elbette ki kendisine soruyoruz; tüm bunları emekliye verdiğiniz açlık sınırı altındaki 7500 TL ile mi sağlamayı düşünüyorsunuz?’’