Türktekin: Kadının soyadına ilişkin madde derhal geri çekilmeli

Soyadı hakkının temelinde insan onurunun yattığını, devletin en temel görevinin vatandaşlarının onurunu ve haklarını korumak olduğunu kaydeden Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Meryem Türktekin, “Soyadı, bir kimsenin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsurdur; erkekler için olduğu kadar kadın vatandaşlarımız için de mutlak bir kişilik hakkıdır. Kadının soyadına ilişkin madde derhal geri çekilmelidir.” dedi.

Türktekin, yargı paketindeki 15. maddede iktidarın kelime oyunları yaparak önceki düzenleme ile aynı sonucu doğuracak bir düzenleme yaptığını ve alenen hukuku dolandığının görüldüğünü ifade ederek, bu yaklaşımın anayasa mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını düzenleyen Anayasa’nın 153 maddesine ve 2. maddesinde ifade edilmiş hukuk devleti ilkesine açıkça aykırı olduğuna dikkat çekti.

Türktekin’in açıklaması şöyle:

“Anayasa Mahkemesi bu bağlamda, ‘kadının soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabileceğine’ ilişkin Medeni Kanunun 187. maddesindeki düzenlemeyi, daha öncesinde kazanılan AHİM kararını ve bu yönde geliştirilen yargıtay içtihadını göz önüne alarak anayasanın ‘eşitlik’ ilkesine ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu gerekçesi ile iptal etmiş, kararın RG yayınlandığı 28 Nisan 2023 tarihinden itibaren yeni bir düzenleme için Meclise 9 aylık süre vermişti. Kararın gerekçesinde; ailenin ortak soyadına sahip olmasını mümkün kılan tek seçeneğin erkeğin soyadını almak olmadığını belirten Anayasa Mahkemesi ‘..eşlere içlerinden birinin soyadını veya bunun dışında bir adı ortak soyadı olarak belirleme imkanının tanınması ya da ortak soyadının eşlerin evlenmeden önceki soyadlarının birleşimden oluşacağının öngörülmesi  mümkündür.’ diyerek Meclise  farklı çözüm yolları da göstermişti…

Ancak gelin görün ki, dağ fare doğurdu. İktidar, hiç tasvip etmediğimiz şekilde ‘torba yasa’ içinde ve gecikmeli olarak 9. yargı paketi teklifinde bu konuda bir düzenleme yapmış ise de, verilen onca mücadeleye ve daha önce verilen AHİM kararına ve Anayasa mahkemesi iptal kararına rağmen kadınların elinde yine elde var sıfır!

İktidar hukuku dolanıyor

Yargı paketindeki 15. maddeye baktığımızda; iktidarın kelime oyunları yaparak önceki düzenleme ile aynı sonucu doğuracak bir düzenleme yaptığını ve alenen hukuku dolandığını görüyoruz. Bu yaklaşım anayasa mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını düzenleyen Anayasa’nın 153 maddesine ve 2. maddesinde ifade edilmiş hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır.

Madde gerekçesine baktığımızda ise, ailenin toplumun temeli olduğuna dair Anayasanın 41. Maddesin atıf yapılarak, ‘eşlerin farklı soyadları kullanmasının çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceği, çocuğun soyadının tartışma konusu yaratacağı, bunun aile bütünlüğüne zarar vereceği belirtilerek kadına yalnızca kendi soyadını kullanma hakkının verilmediğini görüyoruz.

Eşitlik ailede başlar

Kadının soyadının farklı olması ne aileye ne de çocuğa zarar verebilecek bir şey değildir. Aileye zarar veren şey, ailenin cinsler arası eşitliğe dayalı olarak yapılanmamasıdır.

Bu ülkede bugüne kadar binlerce kadın aile içi şiddete kurban gitti. Bir tek örnek verilemez ki, kadının soyadı talebi yüzünden bir cinayet işlenmiş olsun. Bu cinayetlerin hepsinin temelinde yatan şey toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Tekrar getirilmeye çalışılan bu düzenleme ise bu eşitsizliği beslemektedir.

Toplumda kadına saygıyı artırır

Kadınların kendi soyadını kullanabilmesi, eşitlik bilincinin ailede başlamasına, toplumda kadına saygı kültürünün ve demokratik değerlerin artmasına, kadının manevi varlığının yanı sıra ailenin de güçlenmesine katkı sunacaktır. Hatta iktidarın bir türlü durduramadığı kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ilerleyen süreçte azalmasına bile katkı sağlayabilecek bir husustur.

İktidara sesleniyoruz

Kadınların soyadına ilişkin 15. maddeyi derhal geri çekin! Aksi halde bu düzenlemenin tekrar iptal edileceğinden şüpheniz olmasın! Sizlere hatırlatırız:

  • Gerekçede atıf yaptığınız Anayasa’nın 41. maddesinde 2001 yılında yapılan değişiklik ile, ailenin ‘eşler arasında eşitliğe dayandığı’ kabul edilmiştir.
  • Taraf olduğumuz BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) 16. Maddesi ise; aile adı, meslek ve iş seçimi dahil her iki eş için, eşit kişisel hakları sağlamakla taraf devletleri yükümlü kılmıştır.
  • AİHM, Ünal Tekeli-Türkiye Davasında; kendi soyadını kullanmak isteyen başvurucuya karşı Türkiye’nin CEDAW sözleşmesini ve taraf olduğu uluslararası bazı düzenlemeleri dikkate almayarak ‘ayrımcılık yasağını ihlal’ ettiğine karar vermiştir. Bu kararda Avrupa Konseyi üyesi olan ülkeler içinde, kocanın soyadının aile adı olarak kabul edilmesini ve kadının evlenmekle kendi soyadını otomatik olarak kaybetmesini yasalarla öngören tek devletin TÜRKİYE olduğunu da belirtmiştir.
  • Avrupa Birliğine uyum yasaları kapsamında 2004 yılında anayasamızın kanun önünde eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesine de ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’ hükmü getirilmiştir. Bu hükme 2010 yılında da ‘Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz’ ibaresi eklenmiştir.
  • Keza aynı yıl Anayasa’nın 90. maddesinde de değişiklik yapılarak ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla ulusal kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda çıkabilecek ihtilaflarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin esas alınacağı’ belirtilmiştir.

Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kadının soyadına ilişkin hükmü iptal etmesinin gerekçesi ‘dostlar pazarda görsün’ değildir, belirttiğimiz tüm bu hukuki sebeplerdir.

Hukuk yok sayılamaz

Hukuku dolanmakla sonuç elde edemezsiniz.

Kabul edin artık!

Soyadı, bir kimsenin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsurdur; erkekler için olduğu kadar kadın vatandaşlarımız için de mutlak bir kişilik hakkıdır. Eşlerin soyadının farklı olması bazı sıkıntılara neden olabilecek olsa bile, Ünal Tekeli-Türkiye kararında AİHM; ‘Bireylerin seçtikleri isme göre, saygınlık ve itibarla yaşamalarını sağlamak için toplumdan bir miktar sıkıntı çekmesini beklemek makul olacaktır.’ demiştir. Bu fedakarlığı toplumdan beklemek yerine, sıkıntıları çekmek niçin kadın vatandaşlarımızın üzerinde bırakılmaktadır? Ailenin ve çocukların korunması sadece kadınların mı görevidir?

Bu hakkın temelinde insan onuru yatar

İnsan onuru ise, anayasamız tarafından temel hak ve özgürlüklerle ilgili maddelerde açıkça koruma altına alındığı gibi, başlangıç bölümünde de insan haklarına ve demokrasiye vurgu yapılarak bu kavramın tüm haklarda korunması gereken bir değer olduğu benimsemiştir.

Ayrıca anayasamızdaki insan hakları hükümlerinin temelini oluşturan 1949’da taraf olduğumuz  ‘İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ de (İHEB) insan onuruna büyük bir önem verir ve birçok hükmü bu temel üzerine kurulmuştur. Aradan geçen onca yıla rağmen İHEB’in hala ‘Dünya Anayasası’ olarak kabul edilmesinin en büyük nedeni de insan onuruna verdiği işte bu değerden gelir…

Netice olarak, hukukun ve Anayasa’nın ihlal edilmesine göz yummamız mümkün olmadığı gibi, parti programımızda da belirttiğimiz üzere Gelecek Partisi olarak, siyasetimizin temeli insan onurunu korumak ve yüceltmektir. Dolayısıyla kadınların haklarının ve insan onurunun ihlaline müsaade etmeyeceğimiz net olarak bilinmelidir.

Devletin görevi, insan onurunu zedeleyen her türlü ayrımcılığa ve haksızlığa karşı durmaktır, neden olmak değildir!

 

Kaynak: ZİYA İPEK/ÖZEL HABER

Ziya İpek

Recent Posts

Adana’da korkunç kaza: Çöp kamyonu altında kalan kadın ağır yaralandı!

Adana’da çöp kamyonunun altında kalan kadın ağır yaralandı. Ağır yaralanan kadın kamyonun altından çıkartılarak hastaneye…

6 dakika ago

Günlük burç yorumları 3 Ekim 2024 ilişki, aşk, para, iş, sağlık falı

3 Ekim günlük burç yorumları ilişki, iş, para, kariyer, aşk, sağlık falı detayları sizin için…

6 dakika ago

Vali Pehlivan: Mersin Üniversitemiz, Tazelenme Üniversite kampüsünü kuran 10. Üniversite olmuştur

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, "Mersin Üniversitemiz, Tazelenme Üniversite kampüsünü kuran 10. Üniversite olmuştur" ifadelerini…

11 dakika ago

HSK’dan Yargıtay’a 8 yeni üye

Hakimler Savcılar Kurulu (HSK), bugün Yargıtay üyelikleri için toplandı. Toplantıda Yargıtay'a sekiz yeni üye seçildi.…

12 dakika ago

TEKNOFEST Adana’yı teknolojiye doyurdu

Türkiye'nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, Adana'da kapılarını açtı. Türkiye'nin dört bir…

18 dakika ago

Filiz Akın evlilikleri, kaç kere evlendi? Filiz Akın oğlunun babası kim? Filiz Akın yaşı kaç?

81 yaşındaki usta isim Filiz Akın hastaneye kaldırıldı, son durumu korkuttu. Filiz Akın'ın hayatı da…

19 dakika ago