Ticaret Bakanı Bolat büyüme verilerini değerlendirdi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 büyümesiyle ilgili, “Türkiye ekonomisi deprem felaketinin etkilerinin devam etmesi ve takvim etkisine rağmen (resmi tatil nedeniyle 3 iş günü eksiği) yüksek oranlı büyüme performansını kesintisiz 12 çeyrektir sürdürmüştür.” değerlendirmesinde bulundu.

Bolat, büyüme rakamlarına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.

Bakan Bolat, “2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 oranında gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) artışı ile Türkiye ekonomisi deprem felaketinin etkilerinin devam etmesi ve takvim etkisine rağmen (resmi tatil nedeniyle 3 iş günü eksiği) yüksek oranlı büyüme performansını kesintisiz 12 çeyrektir sürdürmüştür.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin, verisi açıklanan 14 G20 ülkesi arasından Çin, Endonezya, Rusya’nın ardından en hızlı büyüyen dördüncü ekonomi olduğunu belirten Bolat, ülkenin yine verisi açıklanan 37 OECD ülkesi arasından Çin, Kosta Rika ve Endonezya’nın ardından da en hızlı büyüyen dördüncü ekonomi olduğunu bildirdi.

Mal ve hizmet ihracatında, depremin, zayıf dış talebin ve takvimin etkisiyle düşüş yaşanırken ithalatta güçlü iç talebin etkisiyle artış izlendiğine işaret eden Bolat, küresel ekonomik aktivitede zayıf bir seyir izlenirken OECD verilerine göre, G20 ülkelerinde mal ticaretinin (cari ABD doları cinsinden) 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla değer bazında daraldığını belirtti.

İhracat ve ithalatın sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 2 düşerek (mevsimsel arındırılmış, bir önceki döneme göre) durgun küresel talebi ve başta enerji olmak üzere azalan emtia fiyatlarını yansıttığına dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki dönemde başta AB olmak üzere önemli pazarlarımızda yaşanabilecek durgunluğa rağmen ihracatımızı artırmak, cari açığımızı azaltmak ve büyümemize katkı sağlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ticaret diplomasimizi güçlendirme, ihracatımızın menzilini ve hacmini büyütme ve ülkemizi yatırımlarda cazibe merkezi yapma konusunda çalışmalarımız artarak devam edecektir. Yatırım, üretim ve ihracatı artırmaya yönelik desteklerin devamı ile önümüzdeki dönemde bir taraftan cari işlemler hesabında kalıcı iyileşmeyi sağlayarak makro-finansal istikrarı kuvvetlendirmeyi, diğer taraftan sürdürülebilir yüksek büyümenin devamını amaçlıyoruz. Kaynaklarımızın etkin, verimli ve katma değeri yüksek alanlara yönlendirilmesi büyüme kapasitemizin artırılması açısından önem arz etmektedir. Dolayısıyla, ‘inovasyon, yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve adil bölüşüm’ önümüzdeki dönemde temel önceliklerimiz olacaktır.”