Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan gıda krizinin birden fazla sebebi olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan Aktaş, küresel iklim değişikliği ile birlikte artan sıcaklık ve değişen meteorolojik olaylar gıda krizinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu vurguladı. Bu durumun gıda üretimini düşürdüğünü ve gıda üretiminde belirsizliğe de neden olduğunu kaydeden Aktaş, “Küresel iklim değişikliği ile birlikte oluşan diğer bir sorun ise sulama durumdan tarımsal üretimlerde verim kaybına yol açabiliyor. Diğer yaşanan sorunlar ise savaşlar ve pandemi ile birlikte değişen tedarik zincirleri gıda krizinin diğer bir önemli nedeni olarak görülebilir” dedi.
Gıda krizi konusunda Türkiye’nin acil bir eylem planına ihtiyacı olduğunu dile getiren Aktaş, ülkelerin tarımsal üretimi yönlendirebilme ve planlama güçlerinin yaşanan gıda krizini önemli oranda etkileyeceğini söyledi. Aktaş, “Örneğin Avrupa Birliği ortak tarım politikası ile birlikte güçlü bir tarım politikasına sahip keza Amerika’da güçlü bir tarım politikasına sahip buna paralel Çin ve Rusya’da güçlü tarım politikalarının olduğunu söyleyebiliriz. Tarım politikasında güçlü olan tarımı yönlendirebilen ülkeler gıda krizinden de daha az oranda etkilenecektir. Türkiye’nin bu konuda acil bir eylem planına ihtiyaç vardır” diye konuştu. Türkiye’nin gıda krizinden en çok etkilenen ülkelerin başında geleceğini vurgulayan Prof. Dr. Erkan Aktaş, Türkiye’deki kurumların yetersizliği tarım politikasındaki yapısal sorunların en büyük engel olduğuna dikkat çekti. Aktaş, gıda krizinin Türkiye gibi tarımsal potansiyeli yüksek bir ülke için fırsat olabilecekken tam tersi bir dezavantaj durumuna yol açacağını söyledi.
“Gıda fiyatları ve güvenilirliği sorunları giderek artıyor”
Erkan Aktaş, gıda krizinin çok yönlü sonuçları olduğunu, gıda fiyatlarındaki artışların ve gıda güvenilirliği sorunlarının giderek arttığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bazen obezite sorunu ve küresel açlık ciddi bir gıda krizine dönüşebiliyor. Giderek kirlenen toprak ve su, aşırı kimyasal kullanımı insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Su kaynaklarının yüzde 70-80’i tarımda kullanılıyor. Tarımsal sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve ilgili araştırmalar da önemlidir. Karbon ayak izi ya da su ayak izi gibi konuların artık incelenmesi gerekiyor. Ayrıca tarımsal üretimin körü körüne arttırılması ya da tarım ürünlerinin ihracatının arttırılması da su kaynaklarını ciddi anlamda tehdit ediyor.”
Kaynak: MÜJDE DEMİR/ÖZEL HABER
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayeti hakkında, “Bütün deliller, cumhuriyet savcılarımız tarafından etkin bir…
İran'ın İsrail'e füze saldırısı sonrası petrol ve altın fiyatları yönünü yukarı çevirdi. Saldırı sonrası Brent…
TRT'nin kadrosuyla ve konusuyla iddialı dizisi Mehmed Fetihler Sultanı 18.bölüm fragmanı yayınlandı mı araştırılıyor. Mehmed…
Son dönemde Reha Muhtar ve şarkıcı Nilüfer ile yaşadığı sorunlar nedeniyle gündemde olan oyuncu Deniz…
Show TV'nin sevilen dizisi Bahar dizisi 19.yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı merak ediliyor. Bahar'ın yeni…
Ocak 2025 sosyal yardım zammı belli oldu. Evde bakım maaşı, 65 yaş aylığı, engelli maaşı…