Olaylı derbi sonrası Emre Kartal ve Ertuğrul Karanlık’ın savcılık ifadeleri ortaya çıktı!

Trendyol Süper Lig’in 37. haftasındaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ardından yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 3 şüphelinin savcılık ifadesine ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasının ardından stadyum müdürü Ali Çelikkıran’ın darbedildiği olaylara ilişkin soruşturmayı sürdürüyor.

Soruşturma kapsamında Fenerbahçe Kulübü doktoru Ertuğrul Karanlık, eski yönetici Hulusi Belgü ve İsmail Kartal’ın oğlu Emre Kartal’ın dün Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nda alınan savcılık ifadelerine ulaşıldı.

Şüphelilerden Emre Kartal, maçta Fenerbahçe’nin akredite analiz antrenörü olarak görev yaptığını belirtti. Maç öncesinde ve sırasında yaşanan olaylar nedeniyle maç sonunda takım olarak soyunma odasına gitmek zorunda kaldıklarını, Galatasaray’ın futbolcu ve teknik kadrosunun koridorda tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu iddia etti. Takımın soyunma odasına girmesinin ardından söz konusu hakaretlerin devam ettiğini öne sürdü. Kartal, Galatasaray görevlilerinin, Spor Şube memurlarının izni olmasına rağmen yasalara aykırı şekilde takımlarının soyunma odasından çıkmasına izin vermediğini ve soyunma odasında alıkonulduklarını savundu.

Kartal, bir süre sonra takım ve yöneticilerle fotoğraf çektirmek için polis eşliğinde sahaya çıktıklarını belirtti. Bu sırada Galatasaray yöneticileri ve görevlilerinin engellemesiyle karşılaştıklarını ve kendilerine hakaret edildiğini öne sürdü.

Şüphelilerden Ertuğrul Karanlık ise maçta Fenerbahçe kulüp doktoru olarak görev yaptığını, maçın ardından sahada sevinç gösterilerinde bulunamadıklarını ve polis tarafından soyunma odasına alındıklarını belirtti. Karanlık, takımın sahaya çıkmasına izin verildikten sonra yaşananları anlattı ve üzerine atılan suçlamaları reddetti.

Hulusi Belgü ise olay anında fotoğraf çektirenler arasında olmadığını ifade etti. Ali Çelikkıran’ın takımın bayrağına saldırdığını belirterek, kendisinin ve diğerlerinin kendilerini koruma içgüdüsüyle hareket ettiklerini savundu.