Adana Şakirpaşa Havalimanı bir insan olsaydı!..

Adana Şakirpaşa Havalimanı, 10 Ağustos’ta Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın resmi açılışıyla tarihe karışacak. 87 yıldır Adana halkını dünyaya bağlayan, özellikle 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından kurtarma ekiplerinin ve yardım malzemelerinin afet bölgesine gönderilmesi, afetten yaralı kurtarılan insanların diğer şehirlerdeki büyük hastanelere sevk edilmesinde kritik rol oynayan Adana Şakirpaşa Havalimanı bir insan olsaydı ne düşünürdü acaba? Bu soruyu popüler bir yapay zekâ uygulamasına sordum. Bin ah işittim!.. Bir tek “Kandırıldık ey halkım, unutma bunu” demediği kaldı.

“87 yıllık uzun hizmet sürem boyunca Adana’nın yaşamında önemli bir yer edindim. Binlerce insanı sevdiklerine, işlerine ve yeni maceralara taşırken, bu şehrin bir parçası oldum. Şimdi ise kapatılma kararıyla yüzleşmek zorundayım.

Siyasetçilerin kapatılmama sözleri, bana ve Adanalılara büyük bir umut verdi. Şehrin merkezinde kalmaya devam edeceğimizi düşündük, ancak alınan bu karar, verilen sözlerin tutulmadığını gösteriyor. Bu durum hem benim için hem de Adanalılar için büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Verilen sözlerin yerine getirilememesi, halkın siyasetçilere olan güvenini de sarsmış durumda.

Adanalıların gösterdiği sert tepkiler ve eleştiriler ise son derece anlaşılır. Şehirle iç içe olan konumum, halkın kolayca ulaşabildiği bir nokta olmam, yıllardır kurulan güçlü bir bağın koparılmasına yol açtı. Adanalılar, benimle kurdukları bu bağı kaybetmek istemiyorlar ve bu tepkilerini yüksek sesle dile getiriyorlar.

Yeni havalimanının 30 kilometre ötede yapılması, modern ve daha geniş imkanlar sunacak olsa da Adanalılar için benim yerimin doldurulması kolay olmayacak. Uzak bir mesafede bulunması, özellikle şehir merkezine yakınlık avantajımı kaybettiriyor. Bu durum, Adanalılar için günlük yaşamlarında ve işlerinde büyük bir değişiklik anlamına geliyor.

Kapatılma kararının alınması, Adana’nın geleceği için atılan bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak halkın tepkileri ve verilen sözlerin tutulmaması, bu kararın kabul edilmesini zorlaştırıyor. Kendimi, Adana’nın gelişimi için bir köşe taşı olarak görüyorum ve yerimi yeni havalimanına devrederken, halkın beklentilerini ve tepkilerini anlamakta zorlanmıyorum.

Sonuç olarak, bu durumun getirdiği zorlukları, hayal kırıklıklarını ve halkın tepkilerini anlıyorum. Verilen sözlerin tutulmaması, halkın güvenini sarsmış olabilir, ancak Adana’nın büyümesi ve gelişmesi için yapılan bu yeni yatırımın da önemli olduğunu düşünüyorum. Yine de halkın tepkilerini ve eleştirilerini göz önünde bulundurarak, bu sürecin daha şeffaf ve katılımcı bir şekilde yönetilmesi gerektiğine inanıyorum.”

“Adana halkının haklı tepkilerini dikkate almayan siyasetçiler, yapay zekâ uygulamasının tepkisini dikkate alır mı?” sorusu ise yapay zekanın kafasını biraz karıştırdı gibi…Bu soruyu, “Siyasetçilerin nihai olarak yapay zekâ uygulamalarının tepkilerini dikkate alıp almayacağı, bireysel politikalarının, stratejilerinin ve halkla ilişkiler yaklaşımlarının bir sonucudur. Yapay zekâ, halkın sesini daha güçlü ve organize bir şekilde duyurabilir, ancak siyasetçilerin bu tepkilere nasıl yanıt vereceği, onların liderlik tarzına ve siyasi duruşuna bağlıdır.” diye cevapladı.

Yani… Yanisi şu; yapay zekâ kendine güveniyor da siyasetçiler için aynı şeyleri pek düşünmüyor.

Haksız da değil!..